2025 yılına ekonomik toparlanma umuduyla giren tüketici, Nisan ayındaki faiz artışıyla birlikte yeniden; temkinli moda geçiş yaptı. Ipsos Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirilen; Gündeme Dair araştırma sonuçlarına bakıldığında, artan enflasyon algısı ve düşen alım gücünün, Kasım ayı gibi yılın en hareketli indirim kampanyaları dönemini bile baskıladığını gösteriyor.
Artık karşımızda indirimden haberdar olan ancak alışveriş yapmak için “fırsat gibi fırsat” bekleyen, her zamankinden daha hesap yapan bir tüketici kitlesi var.
Kasım indirimlerinde farkındalık var, aksiyon yok
Kasım ayı kampanyalarında bu yıl dikkat çeken en büyük paradoks; indirimlerden haberdar olma oranının yüksekliğine rağmen, bu farkındalığın alışverişe dönüşme oranındaki tarihi düşüştür.
.

Şirketlerin Maliyetlerini Azaltır- Buraya Tıklayın
.
2022 ve 2023 yıllarıyla kıyaslandığında kampanya farkındalığı son iki yıldır düşüş eğilimindeyken, 2025 yılı “haberdar olup da alışveriş yapmayanların” en yüksek olduğu yıl olarak kayda geçti.
Kasım kampanyalarına yönelik genel negatif algıda bir yumuşama görülse de, bu durum tüketicinin ikna olduğu anlamına gelmiyor. Alışveriş yapmayan grup, kampanyalara karşı olmamakla birlikte indirimlerin “gerçekliğini” sorguluyor. Tüketicilerin yarısı (%50) sunulan indirimleri yetersiz buluyor. Her 10 kişiden 4’ükampanya dönemindeki ürünlerin kalitesinden şüphe duyuyor.
Ipsos’un Türkiye CEO’su Sidar Gedik, araştırma verilerini şöyle yorumladı;
Yıl içerisinde tüketicilerin tatil alışkanlıklarından okul harcamalarına, bayram alışverişlerinden hanelerin yeme içme trendlerine kadar pek çok konuyu takip ediyoruz. 2024 yılını faiz indirimiyle kapatmıştık ve 2025 yılında ekonomide yukarı yönlü bir ivme bekliyorduk. Ancak 2025 Nisan ayında gerçekleşen faiz artışıyla ekonomik hareketlilik yeniden yavaşladı.
Gündeme Dair araştırmamızın Ekim sonuçlarına göre ekonomiye yönelik olumsuz beklentiler son 3 ay içinde 4 puan artarak %57’ye çıktı. Her üç kişiden ikisi ise enflasyonun açıklanan resmi enflasyondan yaklaşık iki kat daha yüksek hissedildiğini belirtiyor.
Kasım ayı markaların rekabetini artırdığı ve tüketicilerin kampanyaları yakından takip ettiği bir dönem. Fakat yine de Gündeme Dair araştırmamızın sonuçları, bu yıl Kasım indirimlerinin önceki yıllardaki etkisini tam olarak gösteremediğini ortaya koyuyor.
Her ne kadar indirimlerden haberdar olma oranı 2024 ile aynı kalsa da, 2022 ve 2023’e kıyasla son iki yılda bu farkındalık belirgin biçimde düşük. Daha da kritik olan ise, haberdar olanların alışveriş yapma oranının 2025’te en düşük seviyeye inmiş olması.
18–35 yaş arasındaki kişilerde Kasım kampanyalarından alışveriş oranı 2024’e göre %21 düştü. Erkeklerdeki harcama düşüşü kadınlara kıyasla daha belirgin. Ekonomik zorluklar bizi kısıtlıyor, görünen o ki kesintiyi ilk yapan daha az gelirli genç kesim ve alışverişe daha fonksiyonel bakan erkekler oluyor.
Alışveriş yapanların tercihlerine baktığımızda, giyim, kişisel bakım ve temizlik ürünleri başı çekiyor. Bu kategoriler, tüketicinin Kasım fırsatlarını daha çok temel ihtiyaçlar üzerinden değerlendirdiğine işaret ediyor. Elektronik ve ev tekstili gibi kategorilerde ise daha planlı alışveriş davranışı öne çıkıyor. Her on kişiden yedisi bu kategorilerdeki alışverişleri için Kasım kampanyalarını bekliyor. Kasımda “fırsat gibi fırsat” kovalanıyor, bu nedenle daha seçici alışveriş yapılıyor. Alışveriş kanallarında ise tablo değişmedi. Online platformlar bu sene de en çok tercih edilen mecra. Bununla birlikte, hem online hem fiziksel mağazaları bir arada kullananların oranı geçen yıllara göre kayda değer seviyede artmış durumda.
Kasım kampanyalarına yönelik olumsuz algılarda ise bu yıl bir yumuşama görüyoruz. Kampanyalara tamamen karşı olanların oranı bu sene bir önceki seneye göre daha düşük. Ancak bu olumlu eğilimin yanında dikkat çeken bir diğer bulgu, kampanyaların etkinliğine dair beklentinin düşmeye devam etmesi. Tüketicilerin yarısı indirimleri yeterli bulmuyor, her on kişiden dördü ise indirim dönemindeki ürünlerin kalitesinden emin olmadığını belirtiyor. Alışveriş yapmayanlar kampanyalara karşı değiller ama alacak olsalar avantajlı fiyata alışveriş yapacaklarını da düşünmüyorlar.
Tüm bu göstergeler, ekonomik baskıların tüketici davranışlarını belirgin biçimde şekillendirmeye devam ettiğini ortaya koyuyor. 2025 yılı boyunca beklentiler, alışveriş eğilimleri ve kampanya dönemlerine verilen tepkiler dalgalı bir seyir izlese de, tüketicinin önceliklendirme biçimi giderek daha rasyonel, daha temkinli ve ihtiyaç odaklı bir yapıya dönmüş durumda. Önümüzdeki dönemde markaların da tüketicinin bu hassasiyetini gözeten, güven, fayda ve şeffaflığa dayalı stratejilere yönelmesi kaçınılmaz görünüyor.
ARAŞTIRMA KAYNAKLARI
Bu dosyada paylaşılan veri ve bulgular Ipsos tarafından gerçekleştirilen Gündeme Dair araştırmasından derlenmiştir.
Ipsos Gündeme Dair: Araştırma 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili haftalık 400 birey ile online anket yöntemi (CAWI) üzerinden gerçekleştirilmiştir. 8 -30 Kasım tarihleri arasında ek anketlerle toplam 1200 birey ile görüşülmüştür.